Nasıl geçti anlayamadım koskoca 2 gün, o ne koşturmaydı öyle yarabbbim.Bu yazdıklarıma bakıpta hafta sonu düğün filan savdım sanmayın.Epi topu 1 ay evvel almış olduğumuz bir baza ve başlığı nihayetinde eve geldi.Eh doğal olarak bazanın altını doldurmak için şuradan şunu, buradan bunu toplayalım derken ev kalktı koptu. Birde küçük kızın odasındaki bize ait kitapları kaldıralım dedik.Bu hamle koptuğumuz andı zaten, o kitaplığın içinde ne çok şey varmış neyseki bütün bunlara galip gelen biz olduk.Kitapları kaldırıken arasına sıkıştırdığım kağıtta yazılı şu notu buldum.O zamanda(yaklaşık 10-12 yıl önce) çok beğenmişim ki yazıp saklamışım. Halada fikirlerim değişmemiş. Sizlerle de paylaşmak istedim.
EN İYİSİ
Dağ tepesinde bir çam olamazsan,
Vadide bir çalı ol.
Fakat oradaki en iyi küçük çalı sen olmalısın.
Çalı olamazsan bir ot parçası ol.
Bir yola neşe ver.
Bir misk çiçeği olamazsan bir saz ol.
Fakat, gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın.
Hepimiz kaptan olamayız,tayfa olmaya mecburuz.
Dünyada hepimiz için birer şey var,
Yapacağınız iş size en yakın olandır.
Cadde olamazsan patika ol.
Kazanmak,yahut kaybetmek ölçü ile değildir.
Sen her ne isen, onun en iyisi olmalısın.
Douglas Malloch
herkese iyi haftalar diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder