27 Nisan 2015 Pazartesi

LINE ve Pepsi sevdiklerinle yaya yaya konuş diye var!

Telefon, sevdiklerimizle konuşmak için mükemmel bir araç. Artık hayatımızın çok büyük bir kısmını akıllı telefonlar kaplıyor ve herkesle görüntülü, görüntüsüz konuşabiliyoruz. 

Sevdiklerimizle konuşurken kullandığımız bir çok akıllı telefon uygulaması var ve hepimiz bunları kullanıyoruz. Sadece mesajlaşmıyoruz, aynı zamanda konuşabiliyor, hatta birbirimizi anında görebiliyoruz. Bu uygulamaları kullanabilmek için iki tarafın da bu uygulamaya sahip olması gerekiyor. Ama bu kadar çok uygulama varken herkesin aynı uygulamayı kullanmasını beklemek biraz hayal oluyor. 

Bu sorunları çözmek için LINE, bir uygulama geliştirdi. Artık LINE’da Premium Call özelliğiyle, LINE’a sahip olmayan insanları arayabiliyoruz. Sadece yurt içini değil, yurt dışını da çok uygun fiyatlara arayabiliyoruz.

LINE uygulamasına sahipsen, ekstradan bir şey yapmana gerek yok.

LINE indirmek için: http://me2.do/F1mG6dym

LINE ve Pepsi Kampanyası

Siz sevdiklerinizle yaya yaya konuşun diye LINE ve Pepsi birlikte bir kampanya başlattı. Hali hazırda LINE’dan LINE’a ücretsiz konuşabiliyorken, Pepsi kapaklarından çıkan şifreyle LINE'dan yurt ici, yurt disi, sabit veya cep telefonu istedigin numarayi ucretsiz arayabilmeni saglayacak 100 Premium Call kredisi kazaniyorsun.

Şifre Nerede?

Kutu Pepsi’lerin açma halkalarının arkasında veya Pepsi pet şişe altın ve gümüş renk kapaklarının altında şifreye ulaşman mümkün.

Şifre nereden aktif ediliyor?

Peki bu Pepsi şifresini LINE’da nasıl kullanırım diye mi düşünüyorsun? Hemen açıklayalım. İlk önce “diğer” kısmında Pepsi için özel yapılmış kısma giriyorsun.

Daha sonra şifre için ayrılmış bir yer göreceksin. Oraya Pepsi kapaklarının altındaki şifreyi giriyorsun.

Şifreyi girdikten sonra kutucuğun altındaki “Gönder” butonuna basıyorsun. Anında 100 Premium Call Kredin aktif hale geliyor.

LINE, aynı zamanda konuşmanın en ucuz yolu!

Ben bir hesaplama yaptim. Normalde internetli mesajli paketlere 30 lira falan oduyorsun. Bi' Pepsi aldin, ortalama 2 TL desen, 5 tane Pepsi alsan, etti 10 Lira. Elinde ne var? 5 tane Pepsi ve 500 Premium Call Kredisi. Bu da ediyor ki 150 dk. sabit hatlara ( ki sabit hat mi kaldi??) ya da 50 dk. herkesi arayabiliyorsun. ne kadar telefonla konusyorsun ki zaten? Surekli LINE'Dan mesajlasip duruyoruz ucretsiz. Olmayanlara da LINE yukletsen, oradan da bayagi kurtariyorsun. Bildigin 5 Pepsi yanina kar kaliyor.

Üstelik yurt dışını çok daha ucuza arıyorsun ki tek tek bütün ülkelere bakıp ne kadara denk geliyor diye hesaplamadım. Ama örneğin Amerika’yı, 100 Premium Call Kredisiyle yaklaşık 100 dakika konuşabiliyorsun. Çok iyi.

Bundan sonra bu şekilde harcama yapacağım ben. Evde zaten su gibi Pepsi içiliyor. Hatta su yerine Pepsi içiliyor. Adamlar üstüne Premium Call Kredisi veriyor. Ben kendime bi’ kampanya yapsaydım, ancak bu kadar karlı olurdum. Sahiden. 

Evet özetliyorum: Herkese LINE yükletiyoruz, oradan kurtarıyoruz. Pepsi içiyoruz, oradan da kurtarıyoruz. Yurt içini, yurt dışını rahatça arıyoruz. 

Nedir bu LINE Premium Call?

LINE Premium Call, sevdiklerinle konuşman için LINE’ın oluşturduğu bir servis. Aradığın kişi LINE uygulamasını kullanmıyorsa, onu Premium Call sayesinde arayabiliyorsun.

Üstelik yurt dışında da bu uygulama geçerli ve çok uygun fiyatlara bunu gerçekleştirebiliyorsun. Bu şekilde sevdiklerinle yaya yaya konuşabiliyorsun.

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

13 Nisan 2015 Pazartesi

KAŞ KONTÜRÜ

                 Yaklaşık 2-3 aydır kafamdan bir türlü atamadığım bununla birlikte nasıl olur diye cesaret de edemediğim bir konuydu.Bir gün derin bir nefes aldım ve eline güvendiğim bir arkadaşın önüne yatıverdim.İlk resim kaşlarıma hiç bir işlem uygulanmamış hali; 
                 Gördüğünüz gibi son derece yakından çekilmesine rağmen  kaşlarım çok açık renkliler.Aslında benim bütün sorunum şeklinden yada azlığından değil renginin açıklığından .Çünkü azıcık uzaklaşınca kaşlarım yok gibi duruyor, oda garip bir görüntü oluşturuyor.
                       Alttaki resim yapıldıktan hemen sonra öyle turuncu durduklarına bakmayın mikrop kapmasın diye batticon sürüldü.turunculuk ondan kaynaklanıyor.
                      Gelelim en alttaki resme bu da 1 ay sonra boşluk kalan yerler tamamlandıklandıktan sonra ki hali;

                              Ben yaptırırken kaşlarımın şeklinde ve kalınlığında değişiklik yaptırmadım ve tüylerimide tamamıyla aldırmadım (aldıranlar var mış) doğal dursun istediğim için araları doldurtturdum.Şunuda söyleyeyim yapılırken biraz acıyor.Bu kadar acıdığını bilseydim cesaretimi toplamaya uğraşmazdım.Ha yine yaptırırmıyım?Acısını biraz unutayım bu sorunun cevabını o zaman vereyim:)))) 
Sağlıkla kalın.................

6 Nisan 2015 Pazartesi

OKUDUM:GAZAP ÜZÜMLERİ

             
                 Kitap adı:Gazap Üzümleri
                 Yazar:John Steinbeck
                 Sayfa sayısı:480 sayfa
                 Basım yılı:Aralık 2013(Onüçüncü basım)
                 Çeviri:Gülen Fındıklı
                 Yayın Evi:Remzi Kitabevi
                  Arka kapak yazısı:
                  John Steinbeck, Gazap Üzümlerim 1930'larda ABD'de 
                  yaşanan Büyük Göç'ün bir anlamda destanı olarak kaleme 
                  aldı.
                  Genç yaşlı, kadın erkek, binlerce emekçinin verimli 
                  topraklara yolculuğunu ve bir ulusun yaşadığı dönüşümü 
                  işleyen bu roman, aynı zamanda iyi bir yaşam düşüyle 
                 Oklahoma'dan kalkıp Kaliforniya'ya doğru yola çıkan Joad 
                 ailesinin öyküsüdür.

                 Genç yaşlı, kadın erkek, binlerce emekçinin verimli 
                 topraklara yolculuğunu ve bir ulusun yaşadığı dönüşümü 
                 işleyen bu roman, aynı zamanda iyi bir yaşam düşüyle 
                 Oklahoma'dan kalkıp Kaliforniya'ya doğru yola çıkan Joad 
                 ailesinin öyküsüdür.

                 Steinbeck'in Büyük Bunalım dönemi sırasında Amerika'da 
                 var olma savaşı veren insanların yaşamından yarattığı bu 
                dram, toplumsal içeriği ve etik bakışıyla görkemli bir 
                atmosfer yaratırken, getirdiği insani boyutları ve yalınlığıyla 
                da içten bir yapıta dönüşüyor.
               Benim yorumum:
                             İlk başlardaki betimlemeler insanı biraz bunaltsa da sonradan konu insanı öylesine içine alıyor ki                  adeta kahramanlarla bütünleşip empati yapmaktan kendinizi alamıyorsunuz.Kitabı okumak yerine                                yaşıyorsunuz.Kitabın sonu çok çarpıcı.Rutin bir seyirde giderken birden bire konu toparlanıyor ve bir                        bakıyorsunuz ki son bir kaç sayfada son gelivermiş.Aslında eski tarihlerde yazılmış yada diğer deyimle dünya                klasikleri denen serileri okumayı hiç sevmem ama bu kitabın mutlaka okunması gerekenler içinde olduğuna                  inanıyorum.(yada klasikler deyince benim aklıma ilk gelen Rus yazarların kitapları olduğu için ve de ben Rus                edebiyatını pek sevmediğim için klasikler için böyle düşünüyor olabilirim.)
                              Sevgiyle kalın..........